GİRESUN LİSESİ 69 YILI MEZUNLARI SİTESİNE HOŞGELDİNİZ
43. YIL TOPLANTIMIZ; 1-2-3 (4-5-6-7 )HAZİRAN 2012 TARİHLERİNDE SİDE/antalya'da YAPILACAKTIR
Bu sitede; Lise yıllarımızdaki fotoğralarla, 5, 30, 35, 38, 40, 41.,42. Yıl kutlamalarımızla ilgili haber ve fotoğraflar yer almaktadır. Ayrıca hocalaramızın ve çeşitli yıllarda beraber okuduğumuz arkadaşlarımızın fotoğraflarına da uluşabilirsiniz
BİLGİ
ARKADAŞLAR
Bu sitede gördüğünüz fotoğraflara tıklarsanız büyürler,
Slayt gösterilerine tıklarsanız, tam ekran slayt gösterisi yapabilirsiniz
Fotoğraf ve Slayt gösterilerinin üzerine tıklarsanız, sizi tüm fotoğraflara ulaştırır.
Giresun Lisesinde Son yılımızda beş yıl sonrası için randevulaşmıştık sınıfdaşlarımla yerini de belirleyerek. Ne var ki sonuçlandıramamıştık. Lüleburgaz Lisesindeki Edebiyat öğretmenim Selâmi Şaşmaz(Rahmetle anıyorum.) hep şöyle derdi. "Çocuklar en güzel arkadaşlıklar lise çağlarındaki şu çıkarsız arkadaşlıklarınız. Yarın üniversiteye gittiğinizde her bir yerden farklı kişilerle şu sıralardaki ortak masumiyeti bulamayacaksınız..o yüzden bugünlerinizin kıymetini iyi bilin" Derdi. Giresun Lisesinde de böyle olmuş olmalıydı ki ille de bu sonuçsuz kalmış buluşmanın gerçekleşmesi için çaba harcadı kimi arkadaşlarım. Sonunda 30.yılımızda gerçekleştirebildik ilk kez ve fakat aynı dönem mezunlarının tüm dersliklerini de kapsayarak. Zaten -sınıfdaş olmasak da- ya dil derslerin de ya da sanat derslerinde bir araya gelmişliğimiz vardı. Yani biz kocaman bir ailenin çocuklarıydık.
Okulumuzun önünde yıl sonu buluşmamız ve derslikteki sıralarımıza oturup geçmişi bugüne taşımamız yerel basın ve televizyona da konu olmuştu. Aynı günün akşamı da bir gazino eğlencesiyle mutluluğumuzu paylaşmıştık. Birbirimize doyamamış ve memleket hasretini güzellikleriyle paylaşmak adına yayla gezisi de eklemiştik programımıza. Hâlâ Giresun'da yaşayan arkadaşlarımıza karşın İstanbul Ankara Bursa Eskişehir Samsun ve hatta Avustralya'dan bile katılanlarımız olmuştu. Kimi öğretmenlerimizde bizimle olmanın onurunu katmışlardı. Bir hoş yanı da yakalarımıza iliştirilen rozetlerde yazılı o dönem soyad ve adlarımızla derslik numaralarımızdı. Bu güzellik sürmeliydi ve sürdü de...sürüyor da. Ancak bu yıl -orada kalanlarımızı da farklı yere taşımak adına- Marmaris'te buluşma kararı alınmıştı. Bu kez 41.yılımız olacaktı ve özel olsun istenmişti. Hem minik bir tatil ve tabi yine Marmaris'de yaşayan bir arkadaşımız olduğundan düşünülmüştü.
Kucaklaşmalar hep 41 yıl öncesi gibiydi yine ve her an bir öncekinden daha fazla mutluluk yayıyordu. Hiçbirimiz değişmemiştik. Belki de olası eklenmiş çizgileri görememiş olmamızdandı. Herkes sağlıklı, gözlerinin içinden gülüyor -tek farkla- gülerken porselen dişlerinin güzelliğini yansıtıyordu. Artı varsıllığımız ise yanımız sıra katılan çocuklarımız, gelin-damat-torun benzeri güzelliklerimizdi. Bu kavuşmaları gezilecek yerleri turlarla paylaşarak da katlamıştık. Kaldığımız oteldeki yabancı konuklar da akşam eğlencelerimizde tebrikleriyle bize eşlik etmişlerdi.
En başından beri bir de internet sayfamız oluşturulmuştu. Buraya ileti gönderen çeşitli kimseler güzelliğimizin öncüllüğünden yararlanmak istiyorlardı ve çoktan başlamışlardı bile aynı sistemle kavuşmaya. Kısacası beklenen güzel bir örnek olmuştuk.
Görünen şu ki "Eski Dostlar!" vurgusunun derinliğini yayıyorduk. Vefa duygusunun değerini vurguluyorduk. Yeniden yaşam buluyor yeniden diriliyorduk. Tek üzgümüz kimi yitirdiklerimizdi.
Kuşkusuz bu bitmeyecek kararlı serüvenimiz en sonda kalanımıza kadar sürecek ve elbet onun açılan ellerine yığdığı dualar bizi sevindirecek...belki birilerinin anıtı başında anlamını perçinleyecek.
Hülya Tozlu
E-mail
:
hulyatozlu@yahoo.com.tr Mesaj
:
Buradan da olsa paylaşmak güzeldi... Emeğine sağlık Vildan'cığım. Çoğun(muz)u tanıyamadım, kimileri tanıdık geldi çıkaramadım. Kimilerimiz senin bana y.y.lar önce dediğin gibi "Giydir önlüğü, koy sıraya; AYNI!" örneği... Hatice'm ve Sema'cığım ne kadar da büyümüşler... Erkeklerin çoğuna bakınca, Emin hocama göre sınıfta kalmışlarsa da kızlar açısından Sevim Koturoğlu'nun karnesi daha iyi. Sahi o nerelerde? İsmail'ciğim aynı ve sen tabi... Mahmut ve Mahmut da sayılır. Süheyla'da tek ayrımsallık kilosu... Nuran'cığım aynı zarifliğiyle ve Mübeccel'im... Emine'm yaşlansa da genç ve fıstık... Altan Tacaloğlu da aynı; "Sen de kimsin?" diyen itici, dövecekmiş gibi bakışlarıyla. Sabahattin de hep o gitaristimiz değişmeyen... Ne çok özlemişim, nasıl da kıskandım ama Leyla'mı göremedim ve Nejat'cığımı? Keza Ertuğrul ve Sadullah da yok gibi bu kez...? Herkesi kucaklıyorum sanal alemden ve umuyorum bir gün gelebilmeyi ve en azından orada olanlarımızı görebilmeyi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder